Yılın belirli dönemlerinde yurt dışı menşeili farklı yapı malzeme gruplarının araştırma, geliştirme ve üretim süreçlerini görme imkanı buluyoruz. Mart ayı başında Kibrid Material’ in daveti ile İspanya’ da Apavisa ve Aparici üretim tesislerini ziyaret ettik.

Açıkçası, ismi bizde saklı bazı büyük yerel üretici gruplarının, genelde çok büyük metrajlı projelerin peşinden koşmaları sonunda oluşan kafalarını kumdan çıkartamama, bu sebeple de sektörün geneline ulaşamama ve bunu takip eden ilgisizlikleri sebebi ile ülkemiz sınırları içinde yapı malzeme üretiminde neler oluyor, geliştirilen ürünlerin arkasında nasıl bir çalışma ve emek var, biz dahil bir çok meslektaşımızda bilgi eksikliği olduğu su götürmez bir gerçek. Bu sebeple de bu tür davetlerin büyük yararını gördüğümüzü söyleyebiliriz. Sizlere uzun uzun, tesisi ve ziyareti anlatmak yerine, son 5 yıldır yaptığımız yurt dışı üretim merkezleri ziyaretlerimizde gördüğümüz ve bu tesiste de karşımıza çıkan bir detayı aktarmak istiyoruz.

Valencia’ ya yarım saat mesafedeki Castellon bölgesi, seramik ve porselen seramik üretiminde İtalya ile beraber lider bir rol üstlenen İspanya’ya bu sektörün kalbi diyebiliriz. Bu bölgede büyük markalar ile tesislerin üretim kanalıyla yarattığı istihdam ve başarı dikkat çekiyor. Binlerce metrekare üzerine kurulmuş tesiste markanın farklı ürün grupları da benzer üretim süreçlerinden geçiyor.

Lakin bir detay özellikle dikkatimizi çekti; böyle dev bir tesisi gezerken çalışan çok az sayıda insan görebildik, hatta özellikle gözümüz tesiste canlı bir varlık aradı diyebiliriz. Üretim ve üretim sonrası, özellikle depolama, sevkiyat bölümleri tamamen robotik teknolojiye emanet edilmiş. O dev hacim içinde işleyen bu akışı izleyince insanın içi ürperiyor. Korkudan değil, insansız üretimin ucu nereye kadar gidecek, insan faktörü bu sürecin neresinde, ne kadar etkin olacak düşüncesi ağır basıyor bir an. Adreslenen, programlanan ve tarif edilen işi yapan bu güç, insan gücünü tamamen saf dışı bırakır mı? Şu an arka planda bunları programlayan insan, bundan 50 yıl sonra hala o koltuğunu koruyabilecek mi? Sektör içinde güçlü bir yere sahip ülkemde, üretim araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile teknolojinin en iyi şekilde, eğitimli bir tabana oturtulmasının ve endüstri 4.0’ ın nereye gideceği konularının daha uzun süre tartışılacağı aşikar.

Bitirmeden, bu ziyarete ait davetli grupta bulunan sevgili Serter Karataban’ a da bu yazımıza verdiği fotoğraf desteği için ayrı bir teşekkür gönderelim…